Hakkımızda

Okuma Süresi 9 dakika

Merhaba ben optimistyelkenliegitimi.com sitesinin kurucusu Ertuğrul Müyesseroğlu,

Kariyerime dijital pazarlama danışmanlığı, eğitmenlik ve konuşmacı olarak devam etmekteyim. Burada sizlerle beni bu siteyi kurmaya götüren süreci paylaşmak istedim. Tamamen yaşadığım kişisel deneyimimi sizlerle paylaştığımı belirtmek isterim.

Nereden Çıktı Bu Optimist Yelken Eğitimi?

Eşim ve iki çocuğumla İstanbul’un Fatih ilçesinde yaşıyoruz. Bu sebeple Fatih Belediyesini yakından takip etmekte ve belediyenin düzenlediği birçok eğitim ve etkinlikten faydalanmaktayız. Yelkene olan ilgimiz ise 2021 yılının Ağustos ayında yine Fatih Belediyesinin instagram hesabının bir paylaşımını görmemizle başladı. 

Yapılan paylaşımda 7-11 yaş aralığındaki çocuklar için Optimist Yelken Eğitimi verileceği ve kayıtlarının başladığı yazmaktaydı. Paylaşımda bulunan bağlantıyı tıklayarak detayların bulunduğu sayfayı inceledim. Eğitimin Fatih Belediyesinin Haliç’de bulunan Kano ve Kürek Sporları Merkezi’nde olacağı yazmaktaydı. Daha önce bu merkezde bende günübirlik kano gezisine katılmıştım. Konum olarak evimize üç durak mesafede olan bir yer burası.

Fatih Belediyesi Kano ve Kürek Sporları Merkezi
Fatih Belediyesi Kano ve Kürek Sporları Merkezi

Detaylarda ayrıca Optimist eğitiminin sekiz hafta olduğu, yüzme bilme şartının bulunduğu ve kayıtlarının tamamen online olarak gerçekleştiği yazmaktaydı. Sınırlı kontenjan nedeniyle vakit kaybetmeden eşimin ve yedi yaşında olan kızım Zeynep Berru’nun da fikrini aldım. Sonrasında hızla site üzerinden kaydı gerçekleştirdim. Maalesef oğlum Halil Buğra altı yaşında olduğu için onun kaydını Zeyneple beraber yaptıramadım.

Eylül ayının başında kaydımızın onaylandığı ve eğitimin Eylül ayının ikinci haftasında başlayacağı telefonla bize bildirildi. Ailede çocuklarla ilgili görev dağılımında yelken eğitimine getirip götürme sorumluluğunu ben üzerime aldım. Buraya kadar ki amacımız çocuğumuzun farklı bir spor dalını tecrübe etmesi niyeti taşımaktaydı.

Sekiz Haftalık Optimist Eğitimi Başlıyor!

İlk sekiz haftalık süreç tam anlamıyla yelkenle çocukların tanışmasını kapsamaktaydı diyebilirim. Fakat bu tanışma süreci aynı zamanda bir eleme süreciydi de. Başta katılım sağlayan bazı çocukların ilerleyen haftalarda gelmemeye başladıklarını gördüm. Bunun birkaç farklı sebebi olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar eğitimi çocuk alıyor olsada eğitim konusunda velilerin çocuklarından çok daha fazla disiplinli ve kendilerini motive edebiliyor olması oldukça önemli bir konu. 

Pek çok veli’nin 2-3 haftadan sonra çocuklarını getirme motivasyonlarını kaybettiğini anlamam zor olmadı. Bazıları çocuklarının ufak bir moral bozukluğunu bahane ederek çocuğum sevmedi vs diyor ve çocuğunu kulübe getirmeyi bırakıyordu. Aslında bence bu durum işlerine geliyor gibiydi. Hatta bu konuda çocukları yönlendiren veliler dahi vardı diyebilirim.

Bu durumu sadece kendi grubumda şahit olduğum bir istisna olarak düşünmeyin. İlerleyen süreçte çocuklarım Halil ve Zeynep kulübün lisanslı sporcuları oldukları için düzenli olarak kulübe gidip geliyoruz. Bu esnada yeni gelen grupları da tanıma şansım oluyor ve benzer veli yaklaşımlarını yeni eğitim gruplarında da gözlemliyorum.

Bir eğitimci olarak “eğitimde zorlama yoktur çocuk istemiyorsa zorlamayın” bakış açısını çok doğru bulmuyorum. Baktığınızda kendi çocuklarım dahil pek çok çocuk dönem dönem bazı nedenlerden ötürü okula da gitmek istemediğini söyler. Ama biz ebeveynler buna rağmen çocuklarımızı ikna eder ve her koşulda okula götürmeye devam ederiz. Herhangi bir eğitime de bakış açımız benzer olmalıdır. 

Özellikle kısa bir süreyi kapsayan tanışma eğitimini çocuğun kayıpsız bir şekilde tamamlaması sağlanmalıdır. Bu kısıtlı süreden eksilecek her bir saat, ders veya hafta çocuğun diğer arkadaşlarından geri kalmasına sebep olur. Bu geri kalma durumu ilerleyen derslerde çocuğun kendisini bu konuda yetersiz hissetmesine neden olacaktır. 

Eksik ya da yarım bırakılan her eğitim ise çocuğun bir işi başından sonuna kadar götürebilme disiplinini kazanamamasına neden olur. Bu durum ilerde çocuğun en ufak bir zorlukta pes etme ya da kolaya kaçma alışkanlığı kazanmasına sebep olacaktır. Bu da çocuğun gelecekte kendisini her konuda yetersiz hissetmesine yol açabilir.

Biz ebeveynler olarak bu durumun yaşanmasına sebep olmamalıyız. 

Optimist Yelken Eğitimi
Optimist Yelken Eğitimine Yeni Başlayan Çocuklar

Çocuklar Neden İsteksiz Olur?

Pek çok sebepten ötürü çocuğumuz isteksiz olabilir. Belki arkadaşı ile yaşadığı bir diyalog dan ötürü eğitime devam etmek istemiyordur. Hocasının bir sözüne bozulmuş da olabilir. Ya da gerçekten yapamayacağını da düşünüyor olabilir. Veliler bu durumu çocukları ve kendileri için bir neden olarak görmemelidir. Veliler isteksizliğin nedenini tespit edip çocuğun motivasyonu tekrar sağlamalıdır. Ön eğitimin sonunda çocuk gerçekten devam etmek istemiyorsa çocuğu zorlamamak bu noktada doğru bir seçenek olabilir. Ama çocuk yelken sporunu sevmiş ve devam etmekte istiyorsa veli imkanları dahilinde çocuğuna destek olmalıdır.

Yanlış Veli Davranışına Bir Örnek!

Size şahit olduğum bir örnek vermek istiyorum. İlk iki hafta gelip üst üste 3 hafta gelmeyen sonra altıncı hafta çocuğunu getiren bir veli oldu. Eğitmen doğal olarak çocuğu diğer çocuklarla beraber optimist yelken teknesine bindirmedi. Veli bu duruma bozularak benim çocuğumu neden bindirmiyor diye diğer velilerin yanında söyleniyordu. 

Halbuki ilk iki hafta zaten tanışma ve teorik eğitimlerden oluşmaktaydı. Sonraki üç hafta ise eğitim, denizde ve tekne üzerinde uygulamalı gerçekleşti. Bu sürede çocuklar suya indiklerinde ne yapmaları gerektiğini öğrenmişlerdi. Fakat bahsettiğim çocuk maalesef teknesiyle suya indiğinde ne yapması gerektiğini üç hafta gelmediği için öğrenememişti. 

Bu noktada eğitmenin tekrar geriye dönüp çocuğa gelmediği üç haftadaki konuları uygulamalı öğretmesi zaman açısından mümkün değildir. Gerekli eğitimi almayan çocuğun denizde tekneye bindirilmesi riskini almak ise doğru bir davranış olmayacaktır. 

Optimist antrenörünün durumunu düşünün! İki saat içerisinde eğitim verilmesi gereken onaltı çocuk ve bu çocukların sekiz tanesi denizde optimist yelkenli teknesi kullanmaya çalışıyor. Diğer on öğrenci antrenör botu ile birlikte antrenörün yanında.. 

Bu kalabalığın içerisinde tüm öğrencilere yeni bilgiler vermek durumunda olan antrenörün eksik bilgiye sahip olan öğrenciye fazladan dikkat edip hem geriye dönük bilgileri hemde yeni bilgileri verebilmesi ne kadar mümkün? Sizce bu durum eğitime eksiksiz devam eden çocuklar açısından ne kadar adilane olur?

Zeynep Sayesinde Yelkenciliği Öğrenmeye Başladım!

Eğitmenlik yapan bir ebeveyn olarak eğitimde verimliliği arttıran en önemli unsurun devamlılıktan geçtiğini düşündüğüm için bu konuda çocuklarıma taviz vermemek deyim. Tabi tek başına bunun yeterli olduğunu söyleyemem. Bu yüzden her ailenin bulunduğu koşulları kendi içerisinde değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum.

Düşünün henüz ikinci sınıfa yeni başlamış olan kızım birinci sınıfını da korona salgınından ötürü online eğitimle geçirmiş ve okuma yazmayı bu şekilde öğrenmişti. Bu nedenden ötürü de yeterince hızlı okuyup yazamıyordu. Okuduğunu anlama becerisi de benzer durumdaydı. Üstüne optimist sınıfındaki yaşı en küçük çocuklardan biri de yine kızım Zeynep’ti. Bu durum okuma, yazma, anlama ve mekanik kabiliyetler konusunda sınıfın büyük bir bölümünden doğal olarak geride başlaması anlamına geliyordu.

Hal böyle olunca benimde dersler dışında kızıma yardımcı olmam gerektiğini düşündüm.

Optimist Eğitimine Yönelik Kitap Aldım!

Kızıma daha fazla yardımcı olabilmek için optimist yelken eğitimi ile ilgili bilgi edinebileceğim bir kitap arayışına girmeye karar verdim. Araştırmamın sonucunda Harald Schwarzlose tarafından yazılmış ve Amatör Denizcilik Federasyonu tarafından Türkçeye çevrilip yayınlanmış Optimist adlı eğitim kitabını satın aldım. 

Bu kitap çocuklar için özel olarak hazırlanmış bir eğitim kitabı. Fakat bazı noktaları ben dahi anlayamıyordum. Kitapta günlük hayatta kullanmadığımız pek çok denizcilik terimi bulunuyor. Her ne kadar çocuklar için yazılmış olsa da okuma yazmayı yeni öğrenen bir çocuğun bu kitapta yazılanları tek başına anlamasının zor olduğunu söyleyebilirim.

Bu yüzden kitabı önce ben okuyup anlamalı ve kızıma doğru bir şekilde aktarabilmeliydim. Bunun için bir strateji geliştirdim. Optimist kitabını inceledim ve bölümlerden oluştuğunu fark ettim ve bunu dikkate alarak Zeynep’in kitapta okuyacağı konular ile pratikte aldığı eğitimin paralel ilerlemesini sağlamaya karar verdim. 

Bunu sağlamak için de kitaptaki her bir bölümü ilk ben okuyordum. Anlamadığım noktaları internet üzerinden araştırıp öğreniyordum. İnternet de dahi cevabını bulamadığım noktaları ise bizzat kızımın yelken hocasına sorup öğrenmekteydim. Sonrasında da ilgili konuyu kızımın okumasını istiyordum. Kızım anlamadığı noktaları bana soruyor bende hazırlıklı olduğum için rahatlıkla cevap verebiliyordum. Böylelikle hem eğitim ile kitap konuları paralel ilerliyordu hemde Zeynep’in konuları anlaması kolaylaşıyordu.

Daha Fazla Ne Yapabilirdim?

Kitapta geçen konuların bir biri ile ilişkisini daha anlaşılır hale getirebilmek için bölümleri birleştirerek ilerlememiz gerektiğine karar verdim.  Bunun için Zeynep optimist kitabında birinci ve ikinci bölümü bitirdiğinde birinci ve ikinci bölümü baştan tek parça olarak okumasını istedim. Üçüncü bölümü bitirdiğinde iki ve üçüncü bölümü. Dördüncü bölümü bitirdiğinde de üç ve dört şeklinde devam etti. Sekizinci bölümü bitirdiğimizde ise tekrar en baştan kitabı okumasını istedim. Böylece teorik ve pratik bilgiyi iyiden iyiye pekiştirmiş oluyorduk.

Test Hazırlamaya Karar Verdim!

Kitabın beşinci bölümüne geldiğimizde konular iyiden iyiye birikmişti. Bu noktada Zeynep için test hazırlamanın faydalı olacağını düşündüm. Böylelikle konuları ne kadar anladığını ölçebilecektim. İlk başta yirmi soruluk bir test oluşturdum. Konular ilerledikçe de testteki soru sayılarını arttırdım. Her hafta Optimist eğitimine gitmeden önce test sorularının çıktısını alarak Zeynep’e çözdürdüm. Testte cevabını bilmediği sorular için optimist kitabına bakmasını da serbest bıraktım. Tabi tüm bunları yapabilmek o kadar kolay olmadı. Aynı zamanda Zeynep’i motive de etmem gerekiyordu. Bunun içinde bazı direnç noktalarında ödül/havuç taktiğini uyguladım.

Tanışma Eğitimi Sona Eriyor!

Daha önce de belirttiğim gibi bu sekiz haftalık optimist yelken eğitimi aynı zamanda bir doğal eleme süreciydi. Eğitimin sonunu getirebilen çocuk sayısı başlangıçtaki sayının yarısından daha az olmuştu. Eğitimi tamamlayabilenler yelken kullanmayı sevdiğini dile getiren ve neredeyse hiç devamsızlık yapmayan çocuklardan oluşuyordu. Kısaca çocuklar ve aileler istek ve disiplin konusunda kendilerini kanıtlamışlardı.

Eğitimin sonlarına doğru başlangıçta bize bilgisi verilmemiş olan birşey öğrendik. Eğitimi başarılı bir şekilde tamamlayan ve devam etmek isteyen çocukların, ailelerinin onayıyla kulübün lisanslı optimist yelken sporcusu olabilecekleri bizimle paylaşıldı. Bizde eğitimi tamamlayan tüm diğer aileler gibi devam etme kararı aldık. Bakın bana göre burada çok önemli bir detay var. O gün eğitimi tamamlayan tüm çocuklar bugün kulübün lisanslı yelken sporcusu olarak yelken yapmaya devam ediyor. Bunu neden vurguluyorum? Çünkü eğitime devam etme iradesinin çocukları taşıdığı noktayı görebilmek için önemli bir veri bu.

Optimist Yelken Eğitimi
Optimist Yelken Eğitimini Tamamlayıp Sertifika Alan Çocuklar

Lisanslı Optimist Yelken Sporcusu Zeynep Berru!

Zeynep Berru, sekiz haftalık eğitimin sonunda kulübün lisanslı sporcusu olarak optimist eğitimine devam etmeye başladı. Bu yeni dönemde haftada birgün olan eğitim iki güne çıkmıştı. Hafta içi olan eğitim okul saatiyle kesiştiği için o günler Zeynep’i okuldan erken alıyordum. Okuldaki son dersin beden dersine denk gelmesi ise bizim için bir şanstı.

Zeynep’in yelken derslerini sıkı sıkıya takip ediyordum. Fakat su da ne durumda olduğunu, neleri yapabildiğini ya da yapamadığını tam bilemiyordum. Su da neler olup bittiğini öğrenebilmek için suya çıktığı yelken teknesine aksiyon kamerası takmaya karar verdim. Tekneye kamera takabilmek içinde hocasından izin aldım. Kamera kayıtları aynı zamanda bizim için güzel bir hatıra olacaktı.

Elimde 4k çekim yapabilen kaliteli bir aksiyon kamerası bulunuyordu. Fakat bunu yelken teknesinin neresine hangi aparatlarla takabileceğimi bilmiyordum. Bu yüzden aparat tercihinde bulunmadan önce teknede kamerayı takabileceğim yerleri tespit etmeliydim. Bu tespiti yapabilmek için fiziki olarak yelken teknesini inceledim. Aynı zamanda daha önce video çekenler nasıl kamerayı konumlandırmışlar diye de youtube üzerinden bir tarama yaptım. Bu araştırma sonucunda teknedeki en uygun yerlerin ana direğin yanı ile bumbanın ucu olduğuna karar verdim. Bu noktalara uygun aparatları da hızlıca edindim. 

Aksiyon Kamerası Çok İşe Yaradı

Optimist teknesine aksiyon kamerası koyma fikri oldukça işimize yaradı diyebilirim. Antrenmanlarda çektiğim kayıtları müsait zamanlarımda izliyor ve bir ön değerlendirme yapıyordum. Yaptığım değerlendirme sonrasında ise gerekli gördüğüm kısımları bilgisayarda düzenleyerek çıktısını alıyordum. Aldığım bu çıktıları da usb bellek vasıtası ile televizyona takarak çocuklarla izliyorduk. İzlediğimiz her videodan sonra ise yine çocuklarla birlikte antrenmanın değerlendirmesini yapıyorduk. 

Daha önce size optimist teknesinde aksiyon kamerasını takabileceğim yerleri tespit edebilmek için youtube da bazı araştırmalar yaptığımdan bahsetmiştim. Yaptığım bu araştırma sırasında Optimist Yelken ile ilgili özellikle Türkçe içeriklerin oldukça az olduğunun da farkına vardım. Benim gibi dijital pazarlama danışmanlığı yapan herkes bilir ki bu durum içerik üreticileri için bir fırsattır. Yalnız bu durum benim için bir fırsat olmaktan ziyade yapım gereği bir sorumluluktu.

Bu noktada hali hazırda ailemizin aktivitelerini paylaştığımız bir youtube kanalımız bulunuyordu. Bu kanala çektiğimiz optimist antrenman videolarını da editleyerek eklemeye başladım. Bu sayede benim gibi çocuklarını desteklemek isteyen ebeveynler ile bu konuda bilgi edinme amaçlı içerik arayan herkese yardımcı olmuş olacaktık. Bugün baktığımızda aile kanalımız Türkiye’de optimist yelkenli ile ilgili en çok video içerik paylaşan youtube kanalı durumuna geldi.

Evde Antrenman Yapmaya Başladık!

Aksiyon kamerasında elde ettiğimiz görüntülerde ilk farkettiğim konulardan biri Zeynep Berru’nun fiziken zorlandığıydı. Özellikle tekneye yelken, salma ve dümeni takarken oldukça zorlanıyordu. Bu yüzden Zeynep Berru’yu fiziken güçlendirmek için birşeyler yapmaya karar verdim. Bunun içinde ilk olarak 1’er ve 2’şer kiloluk 2 takım dambıl satın aldım. Düzenli olarak bunlarla çalışmaya başladık. 

Bu arada şunu da belirtmemde fayda var. Zeynep Berru yelken sporunun yanında Fatih Belediyesi Draman Yüzme Havuzu ve Spor Kompleksi’nde haftanın iki günü de cimnastik dersi alıyordu. Özellikle yüzme ve cimnastik sporunun yelken sporunu destekleyici olduğunu belirtmek isterim.

Dambıl ile çalışmanın yanında daha çok pratik yapabilmek için evde küçük setuplar oluşturmaya karar verdim. Bunun içinde nalburdan aldığım kapı menteşelerinden evde dümen ve dümeni takabileceği masadan bir demo oluşturdum. Bu sayede evde dümen takıp çıkarma egzersizi yapabildik. Yine evde bulunan eşimin vitrin mankenini kullanarak düzenli yelken taşıma egzersizi de yapıyorduk.

Evde gerçekleştirdiğimiz bu antrenmanlar ile beraber Zeynep Berru’nun bu dönemi daha rahat aştığını düşünüyorum.

Evde Optimist Yelken Antrenmanı
Evde Optimist Yelken Antrenmanı

Yelken Eğitimi Almaya Başladım!

Tüm bu süreç esnasında Fatih Belediyesi Kano ve Kürek Sporları Merkezi’nde yetişkinlere yönelik yelken eğitimi verileceği duyuruldu. Bende duyar duymaz online olarak eğitime kaydımı yaptırdım. Böylelikle çocuklarım sayesinde elde ettiğim temel yelkencilik bilgilerini pratikte de deneyimleyebilme şansım olacaktı. Daha da önemlisi bu deneyim sayesinde onları çok daha iyi anlayabilecektim. Eğitimi verecek yelken hocası ise aynı zamanda kızım Zeynep Berru’nun da yelken hocası olan Salih Erdem’di.

Yaklaşık iki ay süren temel yelken eğitimi sonrasında ise yelken lisansı da alma şansım oldu. Artık yelkencilik konusunda hem teorik hem de pratik bilgiye sahip olmuştum.

Amatör Denizci Belgesi Aldım!

Bu süreç esnasında denizlerde gezi, eğlence ve sportif amaçlı olarak 24 metreye kadar olan tekneleri kullanabilmek için gerekli olduğunu öğrendiğim Amatör Denizci Belgesi’ni (ADB) almaya karar verdim. Bunun için de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından verilen online eğitimlere katıldım. Sonrasında da düzenlenen sınava girerek Amatör Denizci Belgesi almaya hak kazandım.

Bu belgeyle birlikte ticari amacı olmayan gezi, eğlence ve sportif amaçlı özel tekneleri deniz ve iç sularda kullanmaya yetkili oldum.

Amatör Denizci Belgesi Eğitimi motorlu/motorsuz tekne kullanımı konusunda yeni bilgilere sahip olmamı sağladı.

Web Sitesi Kurma Zamanı Geldi!

Zeynep Berru’nun optimist yelken eğitimi almaya başladığı günden itibaren geçen bir yıllık sürede yelkencilik hakkında çok şey öğrendim. Kızımın bu konudaki gelişimini gün gün izleme fırsatı yakalamış olmam ise eşsizdi.

Bunun yanında elimde yüzlerce görsel, onlarca antrenman videosu ve test soruları bulunuyordu. Aslında burada daha fazla uzatmamak için bahsetmediğim pek çok ayrıntı olduğunu da bilmenizi isterim.

Kısacası elimde un, yağ ve şeker bulunuyordu. Sıra bu malzemelerden helva yapmaya gelmişti. Bende bugüne kadar edindiğim ve gelecekte edineceğim bilgi, deneyim ve dökümanları paylaşabileceğim bir web sitesi kurmaya karar verdim. 

Böylelikle optimist sınıfı yelken sporu hakkında herhangi bir bilgiye ulaşmaya çalışan internet kullanıcılarının tek bir siteden aradıkları bilgiye ulaşabilmelerini sağlamış olacaktım.